banner isbank

Şükrü Şener

Şah-Mat

 

sukrusener

 

 

Bir Turnuvanın Ardından   

 

 7 Ülke (Azerbaycan, Gürcistan, Litvanya, Suriye, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye) sporcularının katılımı ile yapılan “Burdur Gölü Ulusal Satranç Turnuvasını” bitirmiş bulunmaktayız. Turnuvanın değerlendirmesini kısaca iszlerle paylaşmak istemekteyim.

Ülkemizin terör belası ile baş başa olduğu bu günlerde birlik ve beraberliğin kaynaştırıcısı olan spor müsabakalarının önemi artmaktadır. Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Denizli Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kocaeli, Manisa, Muğla, Samsun, Sivas, Trabzon, Zonguldak olmak üzere 25 ilimizi temsilen sporcuların katıldığı turnuvamız katılımcı sporcu ve ailelerinin beğenisiyle sonuçlanmış bulunmaktadır. Kısa bir süre önce ilimizde tertip edilen Okul sporları Bölge finallerinden yüzümüzün akıyla çıktıktan sonra ikinci ulusal turnuva olarak düzenlemiş olduğumuz  “Burdur Gölü Ulusal Satranç Turnuvası” sonrası gelen olumlu tepkiler Burdur İl Satranç temsilciliği ve Hakemlerimizin bu tip turnuvaları başarıyla yapabileceğini belgelemiştir.

      İlimizde Satrancın ilerlemesi için yapılan çalışmalar ve projeler neticesinde özellikle ilkokul çağındaki çocuklarımıza satranç sevgisi kazandırılmış eğitim çalışmalarına katılımlarının artması ile de yatay gelişimin yanında dikey gelişiminde artacağı aşikardır. Özellikle haziran ayı içerisinde yapılan yardımcı antrenör eğitimlerinin ilimizdeki gelişime faydalı olacağı kanaatindeyim.

       Ancak yılda bir sefer yapılan bu tip ulusal turnuvalara Burdur ilinden lisanslı sporcuların tamamına yakınının katılmasını isterdim. Diğer illerden gelen sporcuların profiline baktığımız zaman bu sporcuların yılda enaz 3-4 ulusal turnuvaya iştirak ettiklerini ve dolayısıyla turnuva tecrübelerini geliştirerek illerine döndüklerini görmekteyiz. Örneğin Burdurda yapılan turnuvadan önce Çanakkale ilimizdeki turnuvaya katılan birçok Isparta ve Antalyalı sporcu kardeşlerimiz bir hafta sonra Malatya’daki turnuvaya katılacaklar. Komşumuz olan bu illerdeki sporcular bu gayretlerinin mükafatını tabiî ki dikey gelişmelerini artırarak alacaklar. Bizim sporcularımızın da bu turnuvaları takip etmeleri kendileri için iyi olacaktır.

    İlimizde aktif olarak çalışan Hakem arkadaşlarımızın sayısının iki elimizin parmaklarını ancak geçtiği bir ortamda hizmet veren arkadaşların üstün gayret ve çalışma azimleri ile ülkemizde yapılacak tüm ulusal turnuvalarda gözü kapalı görev yapabileceği bu turnuva sonunda da ortaya çıkmıştır. Ulusal Turnuvalarda görev alabildikleri ölçüde bu hakem arkadaşlarımın da dikey gelişim olan Ulusal ve Fide hakemliklerine layık oldukları görüşündeyim. Yeter ki görev verilsin.

    Sözlerime son verirken Önceki senelerde İnsuyu Turnuvası ve Burdur Gölü turnuvası olarak yerelde tertip edilen turnuvamızın Federasyon Başkanımız Sayın Gülkız TULAY’ın teklifi ve Burdur Belediyesinin de katkıları ile Ulusal turnuvaya hatta uluslararası turnuvaya dönüşen “Burdur Gölü Ulusal Satranç Turnuvası”na destek veren başta Belediye Başkanımız Ecz. Ali Orkun ERCENGİZ ve Satranç İl Temsilcimiz Serdar BAŞGÜL olmak üzere tüm emeği geçenlere, Turnuva Başhakemi FA Engin Deniz ALEV hocamız ve tüm hakem arkadaşlarıma sonsuz şükranlarımı sunuyor ve emeğinize sağlık dileklerimi iletiyorum.

        Turnuvamız esnasında İzmir İl Temsilciliğine atanan Engin Deniz ALEV’e yeni görevinde başarılar diliyorum.

 Ecz. Şükrü ŞENER

Ulusal Hakem

Satranç Çeltikçi İlçe Temsilcisi
 İlimizde Satranç Gelişimi
Bu yazım da İlköğretim Haftası ve Cumhuriyet Bayramı Satranç Turnuvalarından, başka bir ifade ile satranç şöleni şeklinde geçen müsabakalardan sonra dikkatimi çeken bazı konulara değinmek istiyorum.

Öncelikle İl Temsilcimiz Serdar Başgül ve İl Hakem Kurulu başkanı Serdar Kaya'nın Cumhuriyet Bayramı Turnuvası sırasında düzenlemiş oldukları ve sporcu velilerinin katıldığı bilgilendirme toplantısı bir ilk olmasının yanında, gelecekte ilimizde satrancın ilerlemesi ve sporcu ailelerinin satranç camiasına daha yakın olmaları için fırsattı. Bu şekilde toplantıların genişletilerek daha sonraki turnuvalarda da tekrarlanmasının camiamız için yararlı olacağına inanıyorum. Ayrıca Federasyon tarafından uygulanan illerde komisyonlar kurulması fikri hayata geçirildiği takdirde oluşturulacak bir veya birkaç komisyon İlimizde satranca verilen değerin katlanmasına katkı sağlayacaktır. Tüm velilerimizi bu tür komisyonlara katkı vermeye çağırıyorum. Her ne kadar çocuklarımız maç yapıyorlarsa da bizlerde salon dışında kantinlerde veya benzeri ortamlarda satranca katkı sunuyoruz. Bu katkımız planlı ve düzenli bir şekilde komisyonlarda değerlendirilebilir kanaatindeyim.

  Yapılan araştırmalar spor yapan öğrencilerin derslerinde daha başarılı olduklarını göstermektedir. Çocuklar satranç oyununu oynarken kazandığı disiplin ve düzenli çalışma alışkanlığı ile diğer derslerine de aynı özeni gösterirse başarılı olmaması için hiçbir sebep olmayacaktır.

   Turnuvalar esnasında dikkatimi çeken bir-iki konuya da temas edecek olursak; Özellikle küçük yaştaki çocuklarımız maçlarda şah-mat etmeyi düşünmekten çok rakibin kuraldışı hamlelerini takip etmekteler ve üç kural dışı hamleyi yakalamak için uğraş vermekteler. Ancak bu şekilde davranırken satrancın özü olan Şahı sıkıştırma, kaçacak yer bırakmama, amacından uzak kalmaktalar. Bizler evlerimizde veliler veya Antrenörler olarak çocuklarımıza satrancın asıl amacını öğretebilirsek Çocuklarımızdan ileriki zamanlarda daha iyi verim alırız ve oynadıkları oyunlardan kendileride zevk alırlar. Tabii ki yukarıdaki sözlerimden Satrancın içerisinde bulunan kuralları hiçe sayalım demek istediğim anlaşılmamalı benim fikrim ve hoşuma giden oyun sonu, kuraldışı hamlelerle değil şah-mat ile sonuçlanmalı diye düşünüyorum.

  Bir diğer konuda eğer çocuğumuzun gelişmesini istiyor ve bu gelişimi takip edebilmek istiyorsak sporcularımıza tez elden notasyon öğretmeliyiz. Turnuvaların işleyişi açısından notasyonun önemi tartışma götürmez bir gerçektir.Çünkü yapılan her itirazda belge olarak gösterilecek olan notasyon kağıdını kullanmayan bir sporcu haklılığını ispat edemeyecektir. Bizlerde veliler ve antrenörler olarak taşların hareketleri kadar önemli olan notasyonu çocuklarımıza öğretmeliyiz. Notasyonun zorunlu olduğunu ifade eden hakem arkadaşlara muhalefet etmektense notasyon bilmeyen sporcumuza en kısa zamanda öğretmeliyiz.

 Satranç Turnuvalarından sizlerle paylaşacağım izlenimlerim şimdilik bu kadar sanırım. Bu tür paylaşımlarımda güzellikleri paylaşmak dileğimle şimdilik hoşçakalın.

 
                                             Ecz.Şükrü ŞENER

                                         Satranç il Düzenleme Kurulu Üyesi 




 
ÇELTİKÇİ’DE SATRANÇ
   
       Yaklaşık bir yıl önce Burdur’da açılan “Satranç Yardımcı Antrenörlük” kursuna katılarak Satranç Burdur İl Temsilcisi Serdar BAŞGÜL, hakem ve antrenör arkadaşlarla özellikle de satranç sporcuları ile tanışma fırsatı buldum. Ülkemizde iki binli yılların başından beri gündeme gelen atılım projeleri ile satranç, ilimizde de öncelikle “Satrançla Büyüyen Çocuklar” projesi ile her çocuğa sevdirilmeye çalışılmakta idi. İl temsilciliğinin teklifi ile Çeltikçi İlçesi Satranç Temsilciliği görevi bana verildi. Bu atanma ile ilçemizde satranca ivme kazandırma görevi bana verildiğinden büyük bir sorumluluğu yüklendiğimin farkındayım. Burdur il merkezinde 2-3 yıl içerisinde gelinen aşamaya bizim de ulaşmamız, öncelikle ilk ve orta öğretimde daha sonra da ilçe genelinde satranç sevgisini artırmamız için ne gerekiyorsa yapmamız gerekiyordu.
 
        Göreve başladıktan sonra ilk olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında bir turnuva düzenledik. Bu turnuvaya önceden tahmin edemediğim ölçüde katılım oldu. Seksenin üzerinde öğrencinin katılımı ilçemizdeki öğrencilerin içindeki satranç sevgisinin ve yarışma hevesi ölçeğinin yüksekliğini gösterdi. İlçemizdeki yapılan bu ilk turnuva ile katılamayanların içine bile bir hırs ve heves geldi kanısındayım. Ardından düzenlemiş olduğumuz “Çocuk Ligi” müsabakaları ile özellikle ilköğretim öğrencisi 27 çocuğumuzu federasyonun lisanslı sporcusu yaptık. Ayrıca öğrencilerimizi ailelerinin de katkısıyla Burdur’da düzenlenen müsabakalara götürerek tecrübelerinin artmasını ve diğer sporcu arkadaşları ile tanışıp kaynaşmalarını temin ettik.
  
         Çocuk liginin ödül töreninde İlçe Kaymakamımız İhsan Selim BAYDAŞ’ın anlamlı desteği  katılımcı sporcularımızı gururlandırdı. Müsabakalara katılırken sadece madalyayı veya kupayı hedefleyen sporcularımıza İlçe Kaymakamımız Gölhisar ilçemizin tarihi yerlerine gezi yapma fırsatı vererek çocuklarımızı gururlandırmış, diğer arkadaşlarını da imrendirmiştir.
 
         23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliği olarak tertiplenen turnuva da bu ödülün verdiği teşvik unsuruna rastladık. Çünkü yaklaşık 5 ay önce yapılan turnuvaya katılım % 50 artarak son turnuvaya 132 kişi katıldı. Dostluk ve rekabetin bir arada yoğrulduğu turnuva ile sporcularımız farklı okullardan ve sınıflardan bile olsa aynı ideal için yarışmayı ve taktik geliştirmeyi pekiştirdiler. O derece kendine güven geliştirmiş öğrencilerimize rast geldik ki turnuvada hakemlik yapmak üzere görev alan Burdur İl birincisi Murat YELLİGEDİK arkadaşımıza “seni yenebilirim” diye kafa tutanlar bile oldu.
 
      Daha önce okumuş olduğum Satranç Antrenörü ve sporcu olan Ilgaz GÜMÜŞTAŞ’a ait makalede şöyle deniyor :
 
  “Tıp bir çok hiperaktif çocuğu sağlığına kavuşturmak için uğraş verir. Psikolojik olarak tedavi eder, gerekirse onlara ilaç verir, hareketlerinde sakin olmasına yardım eder. Yoksa hiperaktif çocuklar çevresiyle uyum sorunu yaşamakta, hatta zaman zaman arkadaşlarıyla kavga etmekte sakınca görmemektedirler. Her suçun bir sebebi vardır. Bu sebepleri ortadan kaldırırsak çocuklarımızın yapabileceği hataları da ortadan kaldırmış oluruz. İşte tam bu konudada satranç devreye girer. Çok hareketli olan çocukların bütün enerjisini satranca vermesini sağlar. Eğer bu hareketliliği satranç tahtasındaki düşüncelere yansıtabilirlerse, hayatındaki olumsuzluklardan, sıkıntılardan kurtulurlar. Bunun yanında çok da büyük başarılara imza atabilirler. Çevresi tarafından takdir edilen çocuk kendisine karşı güven duyar. Satrancın bu konuda tıp alanına büyük bir katkısı vardır. Satranç sadece başarılı çocukların madalya kazanması değildir. Onun çok daha büyük bir görevi daha vardır. Bütün çocukların hayatını değiştirebilecek bir özelliğe sahiptir. Satranç insanın hayatına bir anlam verir, onu daha değerli kılar. Düşünmeye verdiği önem nedeniyle her kişinin daha mantıklı olmasına yardım eder.”
 
         1997 yılında yapılan araştırmalar matematik, fen ve okuma alanlarında görülen başarıların arkasındaki gizli başarının satranç sporuna ait olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte kavrama yeteneğindeki ciddi gelişmenin yanı sıra bilgiye ve mantığa dayalı çıkarımlarda, varsayım, stratejik düşünebilme, mantık, geleceği kurgulama ve karar verme gibi alanların gelişiminde satranç çok önemli rol oynamaktadır. Zihin ile ilgili konular dışında, satranç sporunun kişisel değerleri güçlendirme, başkalarına saygılı olma, sabır ve farklı bakış açılarını kabullenebilme gibi sosyal davranışların üzerinde de etkisi çok önemlidir. Okullarımızdaki öğretmen arkadaşlarında belirttiği üzere derslerinde başarısız olan çocuklar bile satranç sayesinde konsantrasyon ve dikkatlerini geliştirerek derslerinde daha başarılı olmuşlardır.
 
      Satranç, eskinin yeni çağdaş kültüre en değerli hediyesidir. Bu değer zaman içinde karşılaştığımız her sınıf insan ile, konuşulan her dilde, tüm uluslarda, hem erkek hem de kadınlar tarafından test edilmiş yegane olgudur. Öylesine nadir bir değerdir ki ;  öğrenme, öğretme, paylaşma, yaratma, rekabet etme, eğlenme, başkalarına ve kendimize zarar vermeden faaliyette bulunduğumuz tek aktivitedir. Satranç bütün bu aktiviteleri içine alır ve bunun karşılığında yalnızca istediği meraktır.

 <![endif]>
    Gelecek dönemler içerisinde bol satrançlı günler dileklerimle saygılarımı sunuyorum.
 
                                                                                              Ecz. Şükrü ŞENER
Haziran-2011 Çeltikçi/Burdur